Bir Siyah Tunik daha...

Merhaba arkadaşlar....

Bir hafta önce diktiğim ve hatta birkaç defa giyip eskittiğim bir tuniğimi ancak şimdi sizlerle paylaşabiliyorum :) Yine siyah tercih ettim kış aylarında sürekli yaptığım gibi fakat bu defa kollarını döküm döküm ve bileklerden büzgülü şekilde  uyguladım... Bakalım beğenecek misiniz...

Sarı Merserize Tuniğim...

Merhaba arkadaşlar...
Bu defa da diktiğim bir tunikle karşınızdayım. Dikişi basit ötesi olan bu tuniğin tek özelliği arkasına pazardan aldığım tığ işi örneği eklemiş olmam. Böylelikle bambaşka bir hale bürünmüş oldu tuniğim :) Bakalım sizler beğenecek misiniz :)

Fotoğrafları alelacele çektiğim belli çekerken arkasındaki kuyruğumu dahi düzeltmemişim içe katlanmış :) Kusura kalmayın çekim bitip incelerken gördüm fakat çok geçti üstümü değiştirmiştim ve tekrar giymek bana ölüm gibi geldi :)  Yani arkası oval böyle bir yer düz bir yer yamuk değil :)

Delikli Sarı Tuniğim...

Merhaba arkadaşlaaaarrrrr :)
Hafta sonu misafirlerim vardı Ankara'dan :) Eğlendik, gezdik de gezdik, yorulduk da yırulduk başka da birşey yapmadık... Hafta sonu misafirlerimiz vesile oldu Edirne'nin meşhur tava ciğerini yedirelim diye iki günde ben de dünyanın ciğerini yedim soğana da yumuldum yanında ooohhhhhhh :) Eskiden ciğer sevmezdim. Kurban bayramlarında kesilen kurbandan çıkan ciğer sağlıklı sağlıklı yemelisiniz diye babamlar tarafından öylesine kavurulup yedirilince pek güzel olmuyor tabi :) Ciğerin bir tadı vardır nasıl anlatırım bilmem ama ı tadı hiç sevmezdim ve işte Edirne tava ciğerinde o tat yok... Meğer ben ciğere bayılırmışım da bilmezmişim :) Mutlaka Edirne'ye gelmeli ve gelmişken de mutlaka tava ciğeri denemelisiniz :) Davetlimsiniz buyurunuz efendim :)
Neyse..... Bu aralar havalar da azcık serinledi tam Edirne'de dolaşma vakti aslında fakat sabah ve akşamları serin oluyor yanınıza mutlaka hırka almanız gerekiyor. Askılı badi giysem akşama üşüyorum, uzun kollu giysem gün içinde eriyip bitiyorum... İşte bu dönemlerde giyebilmek için bir tunik dikiverdim biraz önce :) Ayyyyy dikiverdim dedim yalan değil çünkü kesince sadece sağ ve solu birleştiriyor, kafanızın girebileceği bir oyuntu açıveriyorsunuz o kadar. Benim omuz üstlerinde de dikiş var kumaşım öyle denk geldi. İşte bu adar basit, herkesin dikebileceği çok basit bir tarz ve kullanımı da çok rahat çünkü askılının üzerine giydiğinizde üzerinizi örtüyor fakat delik deşik olduğu için de sıcaklarda pişmenizi önlüyor :) Çok yazdım resimleri ekleyeyim artık değil mi :)
Neşeli Dikişler :)

Kardeşime Tunik...

Merhaba arkadaşlarrrr...
Bildiğiniz gibi ben Artvinliyim :)
Doğası güzel, insanı özel Artvinim :)
İş hayatımın ilk yıllarına Ankara'da başladım ve eşimle de Ankara'da tanıştım :) Nasıl tanıştınız diye sormayın ne iş ne arkadaş çevresinden alakasız bir şekilde tanıştık işte :) Tamamen kısmet :) Aslında yıllarca Ankara'da kaldık fakat kızım canım Ece'm doğduktan sonra Ankara bizim kabusumuz olmaya başladı... Ece doğunca ben işimi bırakıp kızıma bakmaya başladım ve iki yıl evde kızıma ben bizzat kendim baktım :) Çünkü Ankara'da bir tek akrabamız bile olmadığı gibi eşimle iş çevremiz dışında arkadaşımız dahi yoktu neredeyse... O nedenle bakıcı kısmını hiç düşünmedik çünkü bakıcıyı arada sırada kontrole gidecek bir Allahın kulu yoktu etrafımızda :) Arkadaşları deseniz onlar da çalışıyorlar zaten herkesin işi vaaarrrrr,, gücü vaarrrr. Ailelerimiz ise bir dönem geldiler yanımıza Ece'ye bakmaya fakat dayanamadılar evlerinden uzakta dönüverdiler...
E ben sürekli evde, sadece Ece'yi görerek çok uzun süre aklı selim kalamadım elbette.. Arkadaşlarımız elbette sürekli bizimleler ama onlar mutfakta balkonda muhabbet ederken, sigara içmeye balkona çıkıp iki saat muhabbete dalıp dönmezken ben hem Ece ile odada kalırdım, ya Ece üşütecek diye, ya sigara içiliyor diye, ya uykusu var diye..... Bu sebepler bitmez neden çünkü annesiyim.... Bu tarz psikolojik problemleri yaşaması gereken benim... Bir de eşim arkadaşlarıyla çıkmak ister iki gece sonra surat asarım o kızar bana, o isyan eder "arkadaşlarımla dışarı çıkamıyorum sürekli evde bunalıyorum" diye... Ben ne yapayım söylesin, ben hep evdeyim, evde istediğim odada da değil hep Ece'nin peşinde , Ece'nin banyosunu yaptırmada, Ece'ye yemek hazırlamada, Ece'yi hayatta tutmada.... Ben kendii hayatımı unutmuş seni de tek muhabbet ettiği kişi olarak yanında isteyen Şenay Atılgan ne yapsın peki....
Ahhhhh ahhhhh anlayacağınız bana o dönemle ilgili bir dokun bin ah işittt... Her ne kadar yardımcı olduğunu düşünse de benim hep tek bir duam vardır, şöyle bir ay mııı bir yıl mı bizimle yer değiştirsinler ne olur Allahım derim, bazı dönemlerde bir gün bile yeter değişim için, bizi anlamaları için... Ama yaşamadan anlayamıyorlar ve o ruh halinde olduğumuz için de yine suçlu biz oluyoruz.. O içimde çoook büyük bir uhtedir...
Neyse o konuyu kapatayım ki bende edecek çok laf var :) Durum böyle olunca bıkmış usanmış yanlızlığa tak demiş biri olarak artık gidelim dedim, akrabamızın olduğu bir yere gidelim lütfen.... Zaten Edirne fırsatı da çıkmıştı o dönemde ve değerlendirip Edirneye geldik... Benim içimde tek bir keşke gelmeseydik düşüncesi bile olmadı innaın :) İki yıldır burdayım hep iyikide gelmişim diyorum... Eşim başlarda çok bunaldı çünkü arkadaşlarından kankalarından ayrılmıştı. Burda da daha yeni geldiğimiz için dostu yoktu elbette. Senin de arkadaşların neden sen özlemiyorsun diyordu bana.... OOOOOOO orda dur dedim ben... "Evet onlar benim de arkadaşlarım fakat senin kadar özlememi bekleyemezsin, çünkü Ece doğduğundan beri iki yıldır onlar benim değil senin arkadaşların, on dakikadan fazla Ece olmadan birlikte oturup dertleşmişliğimiz yok o dönemden sonra, hep siz muhabbette, eğlencede ben Ece ile nerede olmam gerekiyorsa ordaydım... Pikniğie bile gitsek ben Ece'yi oyaladım siz mangalla uğraşıp, biralarınızı yudumlarken muhabbetinizi ettiniz, onun için onlar iki yıldır benim değil senin arkadaşların sein kadar özlememi bekleyemezsin..." dedim...
Haklı olduğumu o da biliyordu ve hibirşey demedi , denecek de birşey yok. Geçmişşş gitmiş, her ne kadar içimde kalsada bu olaylar, o doğum sonrası sendromu denen şeyi yaşasam da kendi başıma, bir taraftan yanlızlık, bir taraftan yorgunluk, bir taraftan hormonlar, bir taraftan üstüme birden yüklenen annelik sorumluluğu, bir yandan da neden bunları anneler yaşıyor sorularının çelişkileri isyanları hahaha :) Vallahi konuyu kapatıp yine girmişim oraya farkında değilim :)
Bu durumu doğum yapan bir çok arkadaşımla paylaştım, onlar ancak anlayabiliyorlar beni, ben etrafımdaki tüm arkadaşlarıma göre erken anne oldum, yanlız kaldım ondan :) Ama şimdi anlıyorlar beni, fakat ne var biliyor musunuz beni anlamaları beni hiç rahatlamadı çünkü o acılar o yaşananlar silinmedi, evet sürekli gündemde değiller elbette gömdüm ama arada bir kazılıyor çıkıyor yerin altından yapacak birşey yok :)
Eminim bunu hepiniz anne olan ve yanlız olan herkes yaşamıştır. Hatta yanlız olmasa da kocasıyla herkes böyle sorunlar yaşamıştır diye düşünüyorum...
Ayyyyyyyy neyse..... Demek istediğim aslında ailemden çooooookkkk çooookkkkk uzakta olduğum... Onlar Artvin ben Edirne... Türkiyenin iki kuzay ucu, giitmeye kalksam (ki otobüsle asla cesaret edemem 28 saatte falan evde olabiliyor insan ) iki gün kendine gelemiyor insan yol yüzünden :) Ancaaakkkk uzun tatillerde gidilebilir ya da izin alıncak sırf Artvine gitmek için... Bu yaz gidiyoruz inşallah bir aksilik olmazsa. Edirneye geldim geleli gitmedim çünkü çok uzun oldu herkesi görmeyeli... Hayırlısı.....
Ben de yeğenimlerime ve kardeşime bu defa birşeyler hazıalrmak istedim. Erkek yeğenim Yiğit papyon istiyormuş aslında muhabbet ordan çıktı. Ben de yaparım dedim, e ona yapmışken kız yeğenim Yağmur'a da birşeyler yapmalı çocuklar kıskanırlar, e ben kardeşime de yapmak istiyorum derken briaz uzadı, ne yapsam naasıl yapsam düşünceleri, kardeşimin tuniğini bitirdim de Yiğit'in pantolonunu falan dikmek üzereyim bakalım nasıl oalcak :)
Şimdi bu kadar laftan sonra paylaşayım bari tuniği hahahah :)

Nar çiçeği renginde altın rengi zımba işlemeli bir tunik yaptım Günay'a.. Bu Ankara'da okuyan kız kardeşim Didem'e değil... Biz üç kız kardeşiz. Ben, Günay ve Didem.... Şu anda hepimiz ayrı yerlerdeyiz, ben Edirne, Günay Artvin, Didem de okumak için Ankara'da. Ben Ankara'da yaşadığım için Didem de Ankara yazmıştı. Onun okuduğu dönemde iki yıl ben Ankara'daydım ve o çok kolay alıştı böylece :) Biz taşınırken benden çok Ankaralıydı :) Onun için gözüm arkada kalmadı...

bu tunik Günay için yani. Evli ve iki çocuğu var Günay'ın. Biri 6 yaşında Yağmur, diğeri 4.5 yaşında Yiğit.. Yiğit ile Ece 16 gün arayla doğdular, aynı yaştalar yani :) Huyları bile o kadar yanıdırki aynı işkenceleri yapıyorlar annelerine haha :)

Tunik için şu ütü ile yapışan zımbalardan aldım, altın rengi aldım ve parlak altın rengi ince bir kemerle tamamladım tuniği. İşlemeleri tek omuzdan aşağı dağılır şekilde yaptım her tarafa yaymak istemedim çok da abartı olmasın farklı olsun dedim bari. Kollar da yarım kol. Kumaş zaten penye ve o kadar yumuşak ve havadar ki... İçinde sanki ipek giymiş gibi rahat insan...

Bu arada çantayı da kendime aldım haha resme sokuşturdum illa :)

Bakalım beğenecek misiniz...

Bu defa çok yazdım kusura kalmayın.. Madem bu benim günlüğüm aslında yazmışken silmek istemedim, ileride bakıp böyle düşündüğümü bir kez daha hatırlamak, belki gülmek belki hala aynı duygıuları yaşadığımı bilmek istedim. Bu benim geçmişim nede olsa, hayatımın bir dönemi. Ne olur kusura bakmayın olur mu uzun yazımdan dolayı. Daha neler neler yazarım da ona ayrı bir yazı hazırlamam gerek belki de bir kitap :)

Birlikte Dikelim Etkinliği Mart 2013...

Merhaba arkadaşlar...
Birlikte Dikelim etkinliğini çoğunuz duymuşsunuzdur herhalde.. Bazı aylarda ben de katıldım bu etkinliğe ve hatta bir ay oylarla birinci bile seçilmiştim :D Neyse böbürlenmeyi sevmem fakat bu ayki etkinliği de unuttuğumu söylemeden edemeyeceğim :)
Bu ay etkinliğin ev sahibesi İkitanemvebiz. Geçen ay yaşanan bir karışıklıktan dolayı etkinlik yoktu bu ay da etkinlik seçilen bir elbisenin uyarlanması değil de Mart sayısından istenen kıyafetin dikilebilmesi olarak değiştirilmiş :) Aslında özgürlük güzeldir, çünkü yine bir elbise seçilecekti ve ben elbise dikmek istemeyecektima rtık çünkü elbise elbise doldu heryanım ayol :) O nedenle herkes başka birşey istiyor ve bazen sırf seçilen model zor veya farklı kullanılamayacak bir tasarım olduğu için katılamayan arkadaşları da düşünerekten bu ay sürpriz bir serbestlik yaşatmak istemiş ikitanemvebiz :) Hal böyle olunca benim bu sayıda beğendiğim 5-6 hatta 6-7 uyarlayabileceğim model vardı kafamda haha ama bu kadar kıyafet arasında karar veremediğimden bende amaaaaaannnnn neyse yaparım bir ara karar verince dedim ve unutmuşum :)
X-madame birkaç ay önce etkinlikte dikilen elbisesini şimdi dikip paylaşınca da aklıma geldi. Şimşekler çaktı beynimde hemen koştum ikitanemvebiz'e ve baktım ne yapabilirim diye. Dün karar verdim ve 124 nolu modelin çok kullanışlı olacağına karar verdim :) Ama bu demek değilki diğerlerini dikmeyeceğim :) Diğerleri aşağıdakiler değildir sadece 124 nolu model için koydum onları :) Yoksa onları beğenmedim :D Benim tarzım değiller de gömlek her daim kullanılabilecek bir model :)
Allahııımmmm ne çok yazmışım lak lak lak :) Elim durmamış, artık paylaşayım kıyafetimi de bakın bakalım neymiş :)

Bu arada ben bu etkinliğe katılıyorum ama bir tane bile Burda Dergisi almadım bildirmek isterim :) O kalıplar bana göre değil onlardan birşey anlayamıyorum karmaşıklığı sevmem. Bu zamana kadar yeterince denklem yeterince çok bilinmeyeli problem çözdüm Mühendis olarak. Bir de Burda Derğilerinin o karmaşık kalıplarını çözmek istemiyorum belkide :) 

Bu gömleğimin kalıbını kendi gömleğimi kumaş üzerine koyarak çıkardım ve kestim. Benim gömleğim uzun kollu ben bunu kısa yaptım ve şeritlerle omuza bağladım spor bir hava kattım.

Ayrıca gömleğim kısa ben bunu uzun yaptım, tunik elbise arası bir uzunlukta gerekirse ben bunun altına yeşil bir mus çorapla bir düğünde bile giyerim :)

Önünü komple diktim çünkü hareket ettikçe düğme aralarından içimin görünmesinden ve böyle huzursuz olmaktan nefret ederim, onunla uğraşacağıma her sefer düğme yerlerinden aşağı komple diktim, onun için önde düğmem yok :) Sadece omuzlarda koldan gelen şeritler için düğmem var :) Düğmeleri altın sarısı almak istedim ama dışarı çıkmaya üşendim evde de lacivert çiçek işlemeli düğmelerim vardı onlarda güzel oldular diye düşünüyorum :)

En çok gömleğin yaka kısmına sevindim, yaka dikişlerinden hep kaçardım çünkü çok ğraştırır beni fakat gömleğimi kumaşa sererek kestiğim yaka kalıpları o kadar rahat dikildiki, cuk oturdu yaka ve çok da güzel oldu sevdim, kusursuz oldu :)

Bluzun arkası azcık bol givi geldi bana uzun olunca. O nedenle ben de arkadan beli lastikle dikip büzdüm, böyle daha bir elbiseye benzedi sanırım :)

Veeeee Tulum Yerini Buldu...

Evet geçen gün paylaştığım kadife tulum sahibini buldu :) Aslında yarın gidecekti kargo ama bugün Serpilcim sevinçle beni aradığında anladım kargonun gitmiş olduğunu o da giymiş o şekilde aynanın karşısında heyecanla konuşuyordu benimle :)
Çok mutluyum çünkü çok güzel olduğunu görüyorum :) Serpilime çok güzel olmuş, filinta boyuyla öyle güzel kaldırmışki tulumu bak beni şişman gösterirken onda nasıl da harika durmuş :) Ben öncelikel o kadar çok sevindimki beğendiği için ve yine bir o kadar da üzerine oturduğunu gördüğüm için içim içime sığmıyor inanın :) Çok mutluyuuummm :) Bakın bakalım bir Serpilime nasıl güzel olmuş :)

Dekolteyi ne kadar yerinde yapmışıııım hatta Serpilciğimin bir de broş takması gerekecek galiba :) Bence böyle de çok güzel de kendisi bilir :)

Evet Serpilin bir diğer siparişi :) Benim sarı kalpli tuniğimi hatırlarsınız Sepilcim bunun aynısından ama beyazından istemişti :) Ben de aynısından bir tane beyaz yaptım ona :) 

Ne kadar da güzel pozlar vermişsin Serpilcim çok tatlısın hakikaten :) 

Bu da Serpil için benim tasarladığım dantel bir tunik :) Aslında yazın içine askılı badi giyerek giymesi için yaptım ama siyahların üstüne de çok güzel durmuş :) 

GÜLE GÜLE KULLAN SERPİLCİM ÇOOOOK YAKIŞMIŞ HEPSİ :) UMARIM HEP GÜZEL GÜNLERİN OLUR.... 

Gülen yüzün solmasın :)

Zımbalı Tunik ve Mini Kazağım :)

Merhaba arkadaşlaaarrrr.... Dün aslında uzun süre evde değildim kargoları vermeye çıktım 5 kargom vardı dün, PTT kargo, aras kargo, yurt içi kargo derken dolandım da dolandım :) Sonra geldim öğlen arası bir daha çıktım Kocacımla yemek yedik, sonra geldim bir daha Ece'yi okuldan almaya çıktım :D Sonra geldim akşama yine arkadaşlarla buluştuk dışarı çıktım :) Dün leyleği havada bile göremedim anlayacağınız :) Bu gitme gelme arasında bu kıyafetleri de yetiştirdim, temizlik yapsan yapılmaz git gel arasında yemek yapsan olmaz :D Ne yapayıııııııım tabiki dikiş :) Bir gidiş geliş arrasında kesmiş diğer arada dikmiştim :) Bugün de zımba detaylarını omuzlara işledim ve bitti :) Hatta dün akşam dışarı çıkarken bunları giydim fakat omuzda zımba detayları yoktu :) Asıl uzun kısım o oldu zaten  ve bugün hem internette izleyemediğim birkaç programı izledim hem işledim :) Bakın bakalım beğenecek misiniz :)

Evet basit bir tunik aslında bu :) Aşağıda görmüş olduğunuz kazağımı dikmek istediğimde içine ne giyebilirim diye düşündüm ve bir tunik gerekli dedim.. Onun için hem başka bir şekilde hem de kazağımın içinde kullanabilmek için bu tuniği diktim :) Aslında zımba aklımda bile yoktu fakat pazar günü incik boncukçulara gittiğimde gördüm bu iğne ile işlenen zımba detaylarını ve sarı ve gümüş renklerinden aldım bir sürü :) Onun için bir omuza sarı bir omuza gümüş işledim :) Azcık zıpır olsun istedim çok da sırıtmadı güzel oldu :)

Evet bu kazağımı da ne zamandır istiyordum :) Fakat ben hem direk kazakla temas edemiyorum hem de zaten kolalrını kısa yapmak istiyordum içten birşey giymem gerekecekti :) Tunik bunun içine giyilmek için yapıldı :) kolları düşük bir kazak ve hem kendi kem kolları kısa.. Bel kısmından oval kestim düz değildir. Etrafını katlamadım sürfile geçtim. Boynunda ise hiç kesmeden sadece yuvarlayarak katladım ve kabarık bir boyun detayı olmuş oldu :)

Tuniğimi üzerime oturuşunu sevdiğim bir t-shirt kullanarak kestim. Yine kolalrını da bunu kalıp olarak kullanarak kestim.

Aşağıda da zımba detaylarını görüyorsunuz iki farklı renk burada daha net görünüyordur herhalde :)

Umarım beğenmişsinizdir :)

Çizgili Tuniğim...

Merhaba arkadaşlaaarrrrr....
Dün yine kumaşlarımı bir düzenleyeyim derken uzun zamandır ordan oraya atıverdiğim bu kumaşım geldi elime :) Evirdim çevirdim badi mi yapsaaaaaaam ne yapsam dediğim kumaşımı elime aldım ve geçtim salona... Açtım televizyonda bir film ve serdim önüme kumaşı. Ceket Kalıbımın sadece arka yüzeyini  aldım yanıma ve kumaşın üstüne serip başladım kesmeye... Tunik yapmak istedim ve hatta tunikten daha uzun olsun yazın bunu sahillerde elbise diye giyerim diye düşündüm... Uzun ince arası bir boyda geniş çan şeklinde kestim kumaşımıııııı. Kollara yetecek kadar kumaşım olmadığından kol eklemedim ve yazın da kullanmak istediğimden zaten bu gereksiz olacaktı :) Belki kısa bir kol olsa mı diye düşündüm hayır dedim ve kol eklemekten vazgeçtim. Sadece bir yaka istedim. Onun için ön yakayı daha derin kesip aşağıya aldım böyle daha uygun olacağını düşündüm :) Ortaya çoooook kısa sürede bu çıktı... Bu tuniği dikerken dikkat edilmesi gereken tek şey ise çizgileri ön arka aynı hizaya gelecek şekilde kesmek ve denk getirerek dikmek. Yoksa çok komik görüntüler çıkıyor ortaya :) Onun dışında hiçbir zorluğu olmayan şip-şak ortaya çıkan bir tunik ve kullanması çok zevkli :) Bakalım beğenecek misiniz :)

Aşkın "Sarı" Hali :)

Merhaba arkadaşlar :) Dün aslında birşey dikmeyeceğim temizlik yapacağım dedim aslında :) Kumaş odama girdim temizlik yapmadan önce çünkü oradaki kumaşları ve büyük kumaş artıklarını toplamam gerekiyordu yoksa elektrikli süpürge asla giremez oraya :) Kumaşları toplarken bir baktım sarı pamuklu kumaşla muhabbet ediyorum... Hıımmmmmm senden ne yapsam dediğimi hatırlıyorum ve temizlik bitince ilk işim ondan birşeyler yapmak oldu :) Tabi evi süpürüp silerken sürekli de ne yapacağımı düşünüp durdum :) Yemek yaparken de nasıl süsleyeceğime karar verdim ve olay kafamda bitmiş oldu :) Sıra geldi dikişe :) Size resimler üzerinde anlatayım siz de izleyerek okuyun istiyorum :)

Evet sarı bir tunik yaptım fakat çok spor bir tunik oldu :) Kotun üstüne giyiliiiirrrrrr, taytın üstüne giyiliiiirrrrr, eteğin üstüne dahi giyilir :) Buna bir de etek dikeyim dedim ama dayanamadım bunu paylaşmak istedim eteğini daha sonra yaparım artık :) Tuniğim yarasa bir tunik. Kolarını yarım bıraktım ve yarısını da daha şık durması için deri kumaşla yapmaya karar verdim ve deri kumaş kollara tam anlamıyla yapışık duruyor. Sarı kolun bitiminde ve siyah kolun başlangıcında ise birleştirme işleminde sarı kumaşa büzgüler yaptım dolayısı ile daraltmak için :)

Tuniğin asıl sürprizi arkasında , Bu kalbi önde kullanmak istemedim çünkü direk görüme çarpmasını istemiyorum. Arkadan olan süslemer daha hoşuma gidiyor :) Yine pazardan hazır işlenmiş parça kumaşlardan almıştım ve onlardan kocaman bir kalp kesip arkasına makinede aplike ettim :)

Ön tarafına da başka bir sürü şey yazmak geldi aklıma aslında ama fazla yazıya boğmak istemedim tuniğimi şıklığını da kaybetmeden ne yapabilirim diye düşündüğümde ise aklıma minik bir LOVE yazısı yazmak geldi. Arkadaki kalp figürünü de desteklerdi böylelikle :) Hemen kolardaki deri kumaştan harflerimi kestim ve "O" harfi yerine yine pullu kumaştan bir minik kalp kesip aşağıda gösterdiğim şekilde tuniğin sol kalp hizasında yerleştirdim :) Sonra bunları da makine de aplike ettim. Fakat bu minik yazıların aplikasyon işlemi beni bitirdi özellikle "E" harfini çevire çevire bittim :) Dikmeden önce olsa kolay olurdu da ben şimdi dikmişim tüm bluzu öyle olunca çevirmek çok zorladı beni :)

Burada yapım aşamalarından bir kısmının fotoğraflanmış halini görüyorsunuz. Gördüğünüz gibi bu tuniği de başka bir tuniğimi kalıp olarak kullanarak kestim. O tuniğimin kolları kısaydı ve kolların üstünde yırtmaçlar vardı fakat ben yıtrmaç kullanmadım kolalrda ve uzun kol tercih ettim o kadar. Tuniğin boynunu ve belini ise yine makinenin ayarlarıyla oynayarak süslü bir zigzag modeli ile yaptım. Ben çok sevdim tuniğimi hem sarı olması hem de çok kullanışlı olacağını bilmem çok hoş :) Umarım sizler de beğenirsiniz :)